
Sosyal medya dünyasında yıllardır tartışılan ama net cevabı pek verilmeyen bir konu var: “Paylaşım saatleri gerçekten önemli mi?”
Eskiden “En iyi saat 18.00” denir geçilirdi. Ama artık sosyal medya algoritmaları o kadar gelişti ki, bu iş sadece saate bakarak yürümüyor. Peki paylaşım zamanlaması hâlâ işe yarıyor mu, yoksa çoktan tarih mi oldu?
Bu yazımızda, paylaşım saatlerinin algoritmalar üzerindeki etkisini, kullanıcı alışkanlıklarını ve günümüzdeki gerçek durumu ele alıyoruz. Hem sosyal medya içerik üreticileri için hem de bu dünyada etkileşimini artırmak isteyen herkes için net ve anlaşılır bir rehber olacak.
Instagram, TikTok, Twitter veya LinkedIn fark etmeksizin her platformda bir içerik yayınlandığında, o içeriğin alacağı ilk etkileşim çok önemlidir. Çünkü algoritma bu ilk verileri kullanarak içeriği yayına alır veya kısıtlar. İşte bu yüzden, içeriklerin “ilk dakikalarda doğru kitleyle buluşması” çok kıymetlidir.
İçeriğin paylaşıldığı saat, kitlenin aktif olduğu zamanla örtüşüyorsa beğeni, yorum, kaydetme gibi etkileşimler daha hızlı gelir. Bu da algoritmaya “bu içerik ilgi görüyor” sinyali verir. Ancak buradaki esas konu artık yalnızca saat değil, zamanlamayla birlikte istikrar, içerik türü ve izleyici alışkanlıklarıdır.
Google’da “Instagram’da en iyi paylaşım saati” diye aradığında birçok grafik ve listeyle karşılaşırsın. Bunlar genel olarak doğrudur ama her hesap için geçerli değildir. Çünkü her kitlenin çevrimiçi olma alışkanlıkları farklıdır.
Bazı kullanıcılar sabah işe gitmeden önce aktiftir. Bazıları öğle arasında, bazıları ise gece yatmadan önce sosyal medyada vakit geçirir. Eğer senin takipçilerin çoğunlukla öğrenciyse saat 22.00 sonrası ideal olabilir. Ama kitlen çalışan bireylerse sabah 07.00 veya öğle saatleri daha uygun olabilir.
Yani evet, saat hâlâ önemlidir ama bu saat senin kitlene özeldir. Evrensel bir “altın saat” artık yok.
Eğlenceli bir Reels videosu ile bilgi dolu bir infografik gönderisinin etkili saatleri farklı olabilir. Reels genellikle akşam saatlerinde daha çok tüketilirken, bilgilendirici içerikler sabah ve öğle saatlerinde daha fazla etkileşim alabilir.
Bu yüzden sadece kitleyi değil, içerik formatını da analiz ederek zamanlamayı belirlemek en doğrusudur.
Instagram gibi platformların algoritmaları artık sadece paylaşıldığı anı değil, sonrasındaki etkileşim sürecini de izliyor. Ama ilk 30 dakika hâlâ kritik. Çünkü içerik ilk paylaşıldığında ne kadar hızlı ve kaliteli etkileşim alırsa, keşfete düşme şansı o kadar artıyor.
Yani algoritma hâlâ paylaşım saatini “önemli bir sinyal” olarak görüyor ama bunu tek belirleyici olarak kullanmıyor. Etkileşimin devamı, izlenme süresi, yorum kalitesi gibi faktörlerle birlikte değerlendiriyor.
Kitleni tanı: Takipçilerin hangi saatlerde aktif? Instagram’ın “İstatistikler” bölümünden bunu görebilirsin.
İçerik türüne göre dene: Reels, karusel, hikâye… Her biri için farklı zamanlama stratejisi geliştir.
Test et ve analiz yap: 3 hafta boyunca farklı saatlerde paylaşım yap. Hangileri daha çok etkileşim alıyor? Sonuçları karşılaştır.
İstikrarlı ol: En iyi saati bulsan bile o saatte düzenli içerik üretmezsen algoritma seni ödüllendirmez.
Bu ve daha fazla bilgi için bizi takipte kalmayı unutma!
Öğrenci Kürsüsü Editör
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Paylaşım Saatleri Gerçekten Önemli mi?
Yorum Yaz